🚨 “Hile yaptığına dair kanıtım var!” Evan Mobley bu cümleyi kurduğu anda, Amerikan basketbol sahnesi sadece şaşkınlığa uğramadı; adeta çalkalandı. Houston Rockets’ın Cleveland Cavaliers karşısında aldığı galibiyetin hemen ardından gelen bu iddia, Türkiye’de de büyük bir tartışma fırtınası başlattı. Çünkü hedefte, Türk basketbolunun yükselen yıldızı Alperen Şengün vardı.
Maçın ardından basın toplantısına giren Evan Mobley, yüzündeki öfkeyi saklamaya bile çalışmadan kameraların karşısına geçti. “Şengün sadece yetenekle oynamıyor,” dedi. “Onun hile yaptığına dair elimde kanıt var. Bu işte bir gariplik yoksa ben basketbolu bırakırım.” Bu sözlerle tüm salonda çıt çıkmadı. Gazeteciler ne soracaklarını bilemez hale geldi. Sosyal medya ise birkaç dakika içinde alev aldı.
Houston Rockets cephesinde ise durum çok daha sakindi. Alperen Şengün, soyunma odasında, takım arkadaşlarının söylediğine göre, iddiaları duyunca sadece hafifçe gülümsemişti. Bir takım arkadaşı şöyle dedi: “Alpi böyle şeylerle yıkılmaz. O konuşmaz, oyunu konuşturur.”

Ancak NBA yönetimi durumun ciddiyetini göz ardı edemeyecek kadar büyüdüğünü fark edince resmi bir soruşturma başlattı. Lig tarihinde bu tür iddialar çok nadirdi; bir oyuncunun bir başkasını kamuoyu önünde hile yapmakla suçlaması ise neredeyse hiç görülmemişti.
Mobley’nin iddiasının merkezinde, Alperen’in bileğinde maç sırasında taktığı siyah bant vardı. Mobley bunun ileri teknoloji bir sensör olduğunu, oyuncunun hareketlerini hızlandırdığını ve pas yeteneğini artırdığını iddia etti. Bu açıklama, internette “Alperen robot mu?” esprilerinin yayılmasına neden oldu.
Şengün’ün maç görüntüleri incelemeye alındı. Özellikle pota altındaki inanılmaz dönüşleri, imkânsız açılardan verdiği paslar ve üç kişinin arasından sıyrıldığı pozisyonlar saniye saniye incelendi. Bazı kullanıcılar sosyal medyada yavaşlatılmış görüntüler paylaşıp, “Bu fizik değil, bu başka bir şey” diye yazdı. Tartışma iyice büyüdü.

Houston Rockets başantrenörü Ime Udoka, takımı ve oyuncusunu korumak için acil bir basın toplantısı düzenledi. “Şengün, bu ligin en sıkı çalışan oyuncularından biri,” diye başladı Udoka. “Onun başarısını açıklamak için hile aramak sadece tembelliktir. Hile yok. Sihir yok. Sadece çalışmak var.”
Ancak tartışmalar burada bitmedi. NBA, Mobley’nin sunduğunu iddia ettiği “kanıtları” incelemek zorunda kaldı. Siyah bant, gerçekte sadece standart bir ter emici bandajdı. Hiçbir elektronik bileşen yoktu. Hiçbir yasaklı teknoloji yoktu. Üstelik, hakem raporları ve oyuncu verileri de herhangi bir uygunsuzluk göstermiyordu.
İki gün süren yoğun incelemelerin ardından NBA resmi raporunu açıkladı. Raporda yalnızca tek bir cümle tüm tartışmaya son noktayı koydu:
“Alperen Şengün’ün herhangi bir yasadışı ekipman ya da performans artırıcı teknoloji kullandığına dair hiçbir bulguya rastlanmamıştır.”

Bu açıklama Türkiye’de coşkuyla karşılandı. Sosyal medyada “Şengün aklandı”, “Alperen’e iftira atmakla olmaz” gibi etiketler trend oldu. Hatta bazı taraftarlar Mobley’yi tiye alarak, “Bizim çocuk yetenekli olunca robot mu oluyor?” mesajları paylaştı.
Asıl konuşulan an ise Alperen Şengün’ün sessizliğini bozduğu röportaj oldu. TNT’ye verdiği kısa ancak etkili açıklamada şöyle dedi:
“Ben hile yapmam. Böyle bir şeye ihtiyacım yok. İnsanların güveni benim için her şeyden daha değerli. Mobley ne isterse söyleyebilir. Ben cevabımı sahada vermeye devam edeceğim.”
Bu sözler bir anda milyonlarca kişi tarafından paylaşıldı. Hem Türkiye’de hem ABD’de spor gündeminin bir numaralı haberi oldu. Uluslararası basın Şengün’e övgüler yağdırırken, ESPN şu başlığı attı: “Saf yetenek: Alperen Şengün tüm iddiaları gölgede bıraktı.”

Öte yandan, Rockets ile Cavaliers’ın bir sonraki karşılaşması şimdiden sezonun en çok beklenen maçı olarak ilan edildi. Taraftarlar iki oyuncunun yeniden karşı karşıya geldiği anı görmek için sabırsızlanıyor.
Bir gerçek var ki bu olay, Alperen Şengün’ün NBA’deki yükselişine dair yeni bir efsane yarattı. Kimi bu hikâyeyi bir skandal olarak, kimi ise bir kahramanlık öyküsü olarak anlatıyor. Ama herkes aynı konuda hemfikir: Bu tartışma uzun yıllar unutulmayacak.