SON DAKİKATürkiye spor tarihinde benzeri görülmemiş bir gün yaşandı. Recep Tayyip Erdoğan’ın Senato’ya girerken sarf ettiği “Erkekler aile rollerini ve çocuk bakımını önceliklendirmelidir” sözleri yalnızca siyasi ortamı değil, tüm spor camiasını da derinden sarstı.

Açıklama daha ilk dakikalarda ülke genelinde şok etkisi yaratırken, mesajın doğrudan ülkenin bir numaralı basketbol yıldızı Alperen Şengün’e yönelik olduğu iddiaları sosyal medyada adeta patlama yarattı.

Şengün, NBA’deki başarısı ve Türkiye’nin uluslararası arenadaki gururu olarak bilinirken, Erdoğan’ın bu sözleri sporla ilgisi olmayan bir tartışmayı aniden onun üzerine yıktı. Cumhurbaşkanı, Alperen Şengün’ü destekleyen politikaların ulusal spor bütçesinde önceliklendirilmemesi gerektiğini söyleyerek gündemi tamamen değiştirdi. Bu çıkış, Türkiye genelindeki basketbol severlerde büyük öfke yarattı.

Erdoğan’ın açıklamasına tepki gösteren binlerce kişi, sokaklarda ve sosyal medyada seslerini yükseltti. Özellikle taraftarların “İSLAMİ DEĞERLERE UYGUN DEĞİL” diyerek suçlandığını öğrenmeleri, tepkilerin daha da sertleşmesine yol açtı. Birçok kişi bu ifadeyi hem ayrımcı hem de gerçeklikten kopuk buldu.

Tam bu atmosferde, herkes gözlerini Alperen Şengün’ün nasıl bir yanıt vereceğine çevirdi. Gün boyunca hiçbir açıklama yapmayan genç yıldızın sessizliği gerilimi daha da artırdı. Spor yorumcuları, gazeteciler ve siyasiler onun vereceği cevabın ülkenin spor politikasında bir dönüm noktası olabileceğini dile getirdi.

NBA’deki takımından bile çeşitli yorumlar gelirken, Houston’daki taraftarlar Şengün’e destek mesajları yolladı.

Akşam saatlerinde beklenen açıklama sonunda geldi. Şengün sakin ama sarsıcı bir metinle kamuoyuna seslendi. Cümleleri açık, net ve güçlüydü. Kişisel yaşam tarzı, aile değerleri ve profesyonel kariyerine yönelik hiçbir baskının kabul edilemez olduğunu belirtti.

Bir sporcunun görevinin toplumun gururunu taşımak ve gençlere ilham olmak olduğunu, bunun da siyasi tartışmaların ötesinde bir sorumluluk olduğunu vurguladı. Onun mesajı, spor dünyasında yankı uyandırırken Türkiye genelinde destek çığ gibi büyüdü.

Fakat asıl şok bundan sonra yaşandı. Şengün’ün açıklamasının sadece birkaç dakika ardından, Malacañang yani Filipinler Cumhurbaşkanlığı Ofisi beklenmedik bir şekilde devreye girdi. Türkiye siyaseti ile doğrudan ilgisi olmayan bu kurumun neden açıklama yaptığı ilk başta kimse tarafından anlaşılamadı.

Ancak Şengün’ün bölgedeki insani projelere verdiği destek, özellikle Filipinler’deki genç sporculara yaptığı katkılar hatırlanınca, bağlantı yavaş yavaş netleşti.

Malacañang’ın yayımladığı on kelimelik kısa ama sert açıklama dünya medyasında manşet oldu. Mesaj basitti ama etkisi yıkıcıydı. Açıklama, Şengün’e duyulan küresel saygının altını çiziyor ve hiçbir siyasi gücün genç bir sporcunun ilham verici yolculuğunu gölgeleyemeyeceğini ifade ediyordu. On kelime, ama Türkiye’deki tartışmanın doğasını değiştirmeye yetti.

Açıklamanın ardından Türkiye’de birçok siyasi isim geri adım atmak zorunda kaldı ve sporun siyasete alet edilmemesi gerektiğini dile getirdi.

Bu gelişmeler yaşanırken Alperen Şengün’ün Houston’daki antrenmanına döndüğü, takım arkadaşlarının ise onu alkışlarla karşıladığı öğrenildi. NBA’deki bazı yıldız oyuncular sosyal medyadan Şengün’e destek verdi. Hatta bazı yabancı spor kanalları Türkiye’deki tartışmayı “örneği az görülen siyasi baskı” olarak yorumlayarak geniş yer verdi.

Erdoğan’ın açıklamasının arkasındaki motivasyon hala tartışılırken, bazı uzmanlar bunun toplumsal cinsiyet tartışmasını yeniden alevlendirme çabası olduğunu düşünüyor. Ancak çoğu analiste göre, en büyük hata bu tartışmaya ülkenin en sevilen sporcularından birini dahil etmekti. Çünkü Şengün yalnızca bir basketbolcu değil.

O, gençlerin idolü, Türkiye’nin NBA’deki en parlak temsilcilerinden biri ve milyonlarca insan için umut kaynağı.

Gün sonunda yaşanan olaylar bir kez daha gösterdi ki spor, siyasetin üstündedir. Bir sporcunun değeri siyasi söylemlerle ölçülemez. Alperen Şengün, bu tartışmanın merkezine istemeden çekilmiş olsa da duruşuyla, sakinliğiyle ve net sözleriyle milyonların saygısını bir kez daha kazandı.

Türkiye bu hadiseyi uzun süre unutmayacak gibi görünüyor. Bir açıklama, bir yanıt ve yalnızca on kelimelik bir mesaj tüm ülkeyi hareketlendirdi. Spor dünyası ise Şengün’ün zaferinin sadece sahada değil, karakterinde de saklı olduğunu bir kez daha gördü.

Şengün, NBA’deki başarısı ve Türkiye’nin uluslararası arenadaki gururu olarak bilinirken, Erdoğan’ın bu sözleri sporla ilgisi olmayan bir tartışmayı aniden onun üzerine yıktı. Cumhurbaşkanı, Alperen Şengün’ü destekleyen politikaların ulusal spor bütçesinde önceliklendirilmemesi gerektiğini söyleyerek gündemi tamamen değiştirdi. Bu çıkış, Türkiye genelindeki basketbol severlerde büyük öfke yarattı.

Erdoğan’ın açıklamasına tepki gösteren binlerce kişi, sokaklarda ve sosyal medyada seslerini yükseltti. Özellikle taraftarların “İSLAMİ DEĞERLERE UYGUN DEĞİL” diyerek suçlandığını öğrenmeleri, tepkilerin daha da sertleşmesine yol açtı. Birçok kişi bu ifadeyi hem ayrımcı hem de gerçeklikten kopuk buldu.

Erdoğan’ın açıklamasının arkasındaki motivasyon hala tartışılırken, bazı uzmanlar bunun toplumsal cinsiyet tartışmasını yeniden alevlendirme çabası olduğunu düşünüyor. Ancak çoğu analiste göre, en büyük hata bu tartışmaya ülkenin en sevilen sporcularından birini dahil etmekti. Çünkü Şengün yalnızca bir basketbolcu değil.

O, gençlerin idolü, Türkiye’nin NBA’deki en parlak temsilcilerinden biri ve milyonlarca insan için umut kaynağı.

Gün sonunda yaşanan olaylar bir kez daha gösterdi ki spor, siyasetin üstündedir. Bir sporcunun değeri siyasi söylemlerle ölçülemez. Alperen Şengün, bu tartışmanın merkezine istemeden çekilmiş olsa da duruşuyla, sakinliğiyle ve net sözleriyle milyonların saygısını bir kez daha kazandı.

Malacañang’ın yayımladığı on kelimelik kısa ama sert açıklama dünya medyasında manşet oldu. Mesaj basitti ama etkisi yıkıcıydı. Açıklama, Şengün’e duyulan küresel saygının altını çiziyor ve hiçbir siyasi gücün genç bir sporcunun ilham verici yolculuğunu gölgeleyemeyeceğini ifade ediyordu. On kelime, ama Türkiye’deki tartışmanın doğasını değiştirmeye yetti.

Açıklamanın ardından Türkiye’de birçok siyasi isim geri adım atmak zorunda kaldı ve sporun siyasete alet edilmemesi gerektiğini dile getirdi.

Bu gelişmeler yaşanırken Alperen Şengün’ün Houston’daki antrenmanına döndüğü, takım arkadaşlarının ise onu alkışlarla karşıladığı öğrenildi. NBA’deki bazı yıldız oyuncular sosyal medyadan Şengün’e destek verdi. Hatta bazı yabancı spor kanalları Türkiye’deki tartışmayı “örneği az görülen siyasi baskı” olarak yorumlayarak geniş yer verdi.