Houston Rockets’ın yıldız pivotu Alperen Şengün, son dönemde sahadaki performansından çok özel hayatıyla gündemde. Türkiye’nin NBA’deki gururu olan genç basketbolcunun etrafında yaşanan gelişmeler, spor basınını olduğu kadar kamuoyunu da ikiye böldü. Ancak bu kez olay, beklenmedik bir şekilde ailesine kadar uzandı.
Geçtiğimiz hafta oynanan hazırlık maçında Şengün, gösterdiği olağanüstü performansla adından söz ettirirken, tribünlerdeki gerginlik dikkat çekti. Kameralar, ailesinin bulunduğu bölüme çevrildiğinde herkes şaşkına döndü. Orada annesi, gözyaşları içinde, herkesi susturan bir sahneye imza attı.
“Oğlum, lütfen beni affet, çok yorgunum!” sözleri, salondaki uğultuyu bir anda dondurdu.
Bu dramatik çıkış, yalnızca bir annenin yorgunluğu değil, aynı zamanda uzun süredir devam eden aile içi bir çatışmanın yansımasıydı. İddialara göre Şengün’ün annesi, bir süredir oğluna karşı açtığı mali dava yüzünden büyük baskı altındaydı. Borçlar, zorluklar ve kamuoyu tarafından gelen eleştiriler onu öyle bir noktaya getirmişti ki artık dayanacak gücü kalmamıştı.
Gerçek şu ki, Alperen Şengün ailesiyle finansal konularda uzun süredir sorunlar yaşıyordu. Türkiye’den gelen kaynaklar, özellikle pandemi sonrası dönemde aile üzerindeki ekonomik yükün ağırlaştığını ve bu durumun zamanla hukuki süreçlere kadar uzandığını doğruluyor.
Fakat işin kurmaca boyutu daha da çarpıcı: iddialara göre Şengün’ün annesi, oğlunu duruşma salonunda değil, bizzat bir NBA maçının ortasında, tüm kameraların önünde af dilemeye karar verdi. Bu sahne, spor tarihine geçecek kadar sansasyonel bir andı.
Tüm salonun nefesini tuttuğu o anda, Alperen Şengün topu hakeme teslim etti, kenara yürüdü ve annesinin gözlerinin içine baktı. Ardından dudaklarından dökülen kelimeler herkesi şok etti.
Resmi kaynaklar bu sözleri açıklamasa da, sahadaki mikrofonlara yakalanan sekiz kelime, sosyal medyada fırtına estirdi:
“Benim için değil, kendin için güçlü ol.”
Bu sözler bir tokat gibi çarptı. Tribünlerde bir anda sessizlik oldu, ardından karmaşık bir uğultu yayıldı.
İddiaya göre, olay yerine yakın başka bir kadın – aile dostu ya da yakın akraba olduğu söylenen – bu sözleri duyduğunda sevinçten yerinde zıpladı ve yüksek sesle çığlık attı. Onun için bu an, affın işaretiydi.
Ama aynı anda, Şengün’ün annesi solgunlaştı. Elleri titredi, gözlerinden yaşlar akmaya devam etti. Onu boğan şey oğlunun reddi değil, sözlerin arkasındaki ağır anlamdı: artık tek başına ayakta durma zamanı gelmişti.
Bu dramatik sahne dakikalar içinde sosyal medyaya yayıldı. Twitter’da (X) #ForgiveAlperen ve #BeStrongMometiketleri trend oldu. Haber kanalları, olayı “NBA’de görülmemiş aile dramı” başlığıyla manşetlere taşıdı.
Bazı yorumcular Şengün’ün annesine destek çıkarken, diğerleri onun yaptığı çıkışı yanlış buldu. “Bütün dünyanın önünde oğluna böyle yalvarmak doğru değildi” diyenler kadar, “Bu bir annenin feryadıdır, kimse yargılayamaz” yorumları da yapıldı.
Alperen Şengün, NBA’de yükselen bir yıldız olarak Türkiye’yi temsil ederken, ailesiyle yaşadığı bu trajedi onun insani yönünü de gözler önüne serdi. Bir basketbolcunun hayatının yalnızca saha içinden ibaret olmadığını, özel yaşamın ve aile bağlarının her zaman büyük bir rol oynadığını bir kez daha hatırlattı.
Gerçek olan şu ki: Şengün halen Rockets formasıyla parlıyor, EuroBasket 2025 için de Türkiye’nin en büyük kozu olarak gösteriliyor. Ancak kurmaca boyutuyla birleşen bu olay, onun imajını yalnızca bir sporcu olarak değil, aynı zamanda bir evlat olarak da daha karmaşık ve dokunaklı hale getirdi.
Şengün’ün annesi gözyaşlarıyla af diledi, borçların ve baskıların gölgesinde oğluna sığındı. Fakat Şengün, güçlü bir duruş sergileyerek annesine yol gösterdi: affetmek ya da affetmemek değil, ayağa kalkıp mücadele etmek.
O an, bir basketbol maçının sınırlarını aşıp küresel bir insanlık hikâyesine dönüştü. Ve belki de yıllar sonra insanlar bu sahneyi hatırladığında, skorları değil, bir annenin gözyaşlarını ve bir oğlun şok edici cevabını konuşacaklar.


