NBA’de yükselen Türk yıldız Alperen Şengün, yalnızca saha içindeki performansıyla değil, özel hayatıyla da son günlerde tüm dünyanın gündeminde. Houston Rockets formasıyla harikalar yaratan genç pivot, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamayla sadece spor medyasını değil, tüm dünyayı sarsmayı başardı.

Birçok kişi uzun süredir, ailesinin neden onun maçlarına katılmadığını, neden hiçbir basın toplantısında ya da ödül töreninde yanında görünmediklerini merak ediyordu. Şengün ise bu konuda yıllardır sessiz kalmayı tercih etmişti. Ancak artık susmamaya karar verdi.

Alperen, geçtiğimiz hafta verdiği özel bir röportajda yıllardır içinde taşıdığı bir sırrı açıkladı. Bu itiraf, yalnızca kendisinin değil, ailesinin de hayatını geri dönülmez şekilde değiştirdi.

“Ailemle ilgili uzun süredir konuşmamamın bir sebebi vardı. Şimdi bunu anlatmak zorundayım, çünkü artık susmak beni tüketiyor” diyerek başladı sözlerine.

Alperen’in açıklamasına göre, ailesi geçmişte ciddi ve tehlikeli ilişkiler içinde bulunmuştu. Babası gençliğinde, Türkiye’de yasa dışı bir yeraltı örgütüyle bağlantılı olmuş, bu sebeple hem kendisi hem ailesi yıllarca gölgelerde yaşamak zorunda kalmıştı. Annesi ise bu süreçte kimliğini saklayarak Şengün’ü büyütmüş, fakat bu durum Şengün’ün çocukluk yıllarında sürekli yer değiştirmesi ve sosyal ortamlardan uzak kalmasıyla sonuçlanmıştı.

Alperen, NBA’e adım attıktan sonra ailesinin geçmişinden dolayı defalarca tehdit edildiğini ve bu yüzden ailesinin de onun yanında kamuoyuna açık şekilde bulunmaktan kaçındığını söyledi.

“Onlar beni korumaya çalıştı. Sessiz kaldılar çünkü geçmişleri yüzünden bana zarar gelmesinden korktular” dedi Şengün, gözleri dolarak.

Bu açıklama, sadece Türkiye’de değil, Amerika ve Avrupa medyasında da büyük yankı uyandırdı. ESPN’den New York Times’a, Eurosport’tan The Guardian’a kadar birçok uluslararası medya kuruluşu Şengün’ün cesaretini manşetlerine taşıdı. “Sahadaki devin yüreğindeki fırtına” başlığıyla yayınlanan birçok makale, onun sporun ötesinde bir insanlık hikayesi sunduğunu vurguladı.

Türkiye’de sosyal medya adeta yıkıldı. Binlerce destek mesajı, “Yanındayız Alperen” etiketiyle paylaşıldı. Bazı kullanıcılar, “Bir yıldız değil, bir yürek kazandık” yorumunu yaptı. Eski basketbolcular, sanatçılar, gazeteciler ve politikacılar bile sessiz kalmadı. Alperen’in cesur çıkışını destekleyen açıklamalar arka arkaya geldi.

Uzmanlara göre, Şengün’ün yaptığı bu açıklama, onun kişisel gelişiminde ve psikolojik dengesinde büyük bir dönüm noktası olabilir. Yıllarca bastırdığı bir yükten kurtulmuş olması, onu daha özgür, daha kendine güvenen bir birey haline getirebilir.

Houston Rockets koçu ise konuyla ilgili yaptığı basın toplantısında şu ifadeleri kullandı:

“Onun yaşadıklarını biz ancak anlamaya çalışabiliriz. Bu kadar genç yaşta bu kadar ağır bir yük taşımış olması onu gözümüzde daha da büyüttü. Takım olarak onun yanındayız.”

Şengün’ün bu ifşası, basketbolun sadece skorlar ve istatistiklerden ibaret olmadığını bir kez daha hatırlattı. Sahada gülümseyen, sayı atan, blok yapan genç bir yıldızın ardında derin acılar, bastırılmış korkular ve bir ailenin hayatta kalma mücadelesi yatıyordu.

Ancak aynı zamanda bu hikâye, yeniden doğuşun ve iyileşmenin de hikâyesiydi. Şengün artık yalnızca NBA’in yükselen yıldızı değil, bir cesaret sembolü olarak da anılıyor.

Son açıklamasında şu cümleleri kullandı:

“Ben artık sadece top oynayan biri değilim. Gerçeğiyle yüzleşmiş, geçmişini kabul etmiş ve geleceğe daha sağlam yürüyen biriyim. Eğer hikâyem bir kişiye bile umut olursa, susmamış olmama değer.”

Alperen Şengün artık sadece pota altında değil, kalplerde de yükselmeye devam ediyor.