EuroBasket 2025, yalnızca parkelerde sergilenen üstün basketbol performanslarıyla değil, aynı zamanda sahne arkasında yaşanan duygusal hikâyelerle de hafızalara kazınıyor. Türkiye’nin genç yıldızı Alperen Şengün, turnuvada tarih yazan performansının ardından beklenmedik bir olayla sarsıldı. İsimsiz bir e-posta, Alperen’in hayatındaki en büyük fedakârlığı yapan kişiyi yeniden gündeme getirdi: büyükbabası Noli.

Final galibiyetinden sadece birkaç saat sonra, Şengün’ün kişisel e-posta adresine gelen kısa ama derin anlamlar taşıyan bir mesaj, genç oyuncuyu gözyaşlarına boğdu:
“Tebrikler şampiyon. Ama hepsi büyükbabanın sayesinde.”

Bu mesaj, Şengün’ün içinde sakladığı en derin duyguları açığa çıkardı. Çünkü Alperen’in kariyerinde en önemli rolü oynayan, hep arkasında duran ve kendi hayatından vazgeçerek onun başarısı için çalışan kişi büyükbabası Noli’ydi.

Alperen, defalarca röportajlarında büyükbabasını bir ilham kaynağı olarak gördüğünü söylemişti. Noli, torununun basketbola olan sevgisini çok genç yaşta fark etti ve tüm imkânlarını onun gelişimi için seferber etti. Maddi zorluklara rağmen antrenmanlardan turnuvalara, spor ayakkabısından beslenmesine kadar her ayrıntıyı titizlikle üstlendi.

Yakın çevresi, Noli’nin kendi emeklilik planlarını ertelediğini, aile için ayırdığı bütçeyi torununun spor kariyerine yönlendirdiğini ve hatta bazı geceler uyumadan onun antrenmanlarına eşlik ettiğini anlatıyor. Bu fedakârlıklar, Alperen’in bugün Avrupa’nın en büyük basketbol sahnesinde tarih yazmasını mümkün kıldı.

E-postayı okur okumaz gözyaşlarına hâkim olamayan Şengün, telefonu eline alıp ailesini aradı. Önce anne ve babasına mesajı anlattı. Ancak aldığı cevap, onu daha da şaşırttı: her ikisi de bu gerçeği biliyordu. Onlar da yıllar boyunca Noli’nin sessiz fedakârlıklarını fark etmiş ve saygıyla susmayı tercih etmişlerdi.

Bu an, yalnızca bir spor hikâyesi değil, aynı zamanda üç kuşağın birbirine bağlılığını ve sevginin spora nasıl yön verebildiğini gösteren unutulmaz bir tabloydu.

Duygularına hâkim olamayan Alperen, büyükbabasına hemen bir mesaj yazdı. O mesaj sadece on kelimeydi ama stadyumlardan ekran başındaki milyonlara kadar herkesi gözyaşlarına boğdu:
“Sen olmasaydın ben burada olamazdım, seni çok seviyorum.”

Bu sözler kısa sürede sosyal medyada yayıldı. Basketbol severler, ünlü sporcular ve gazeteciler bu mesajı paylaşarak Şengün’ün kalbindeki derin sevgiyi ve minnettarlığı vurguladılar.

Türk basını, bu olayı “Şengün’ün hayatındaki en büyük zafer: Büyükbabasına minnettarlık” başlığıyla manşetlerine taşıdı. Uluslararası basında da geniş yer bulan bu hikâye, sporun sadece skorlar ve istatistiklerden ibaret olmadığını, aynı zamanda aile bağları ve fedakârlıklarla yoğrulduğunu hatırlattı.

Sosyal medyada ise #TeşekkürlerNoli etiketi trend oldu. Binlerce kişi, kendi büyükbabalarına ve ailelerine duydukları sevgiyi dile getirdi.

Spor psikologları, bu olayın Alperen’in karakterini nasıl şekillendirdiğini tartıştı. Dr. Cem Aksoy, “Alperen’in başarısı yalnızca yetenek ve çalışma azmiyle açıklanamaz. Aile desteği, özellikle de büyükbabası Noli’nin fedakârlıkları, onun zihinsel gücünün en büyük kaynağıdır,” dedi.

Bir başka yorumcu ise, “Bu olay genç sporcular için ders niteliğinde. Başarı sahada başlar ama kökleri ailede ve sevgidedir,” ifadelerini kullandı.

EuroBasket 2025, Türkiye için tarihi bir turnuva olarak kayda geçerken, Alperen Şengün için ise yalnızca kariyerindeki bir dönüm noktası değil, aynı zamanda hayatındaki en duygusal anlardan biri oldu.

O artık sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın gözünde bir basketbol yıldızı. Ama onun için en büyük unvan, büyükbabasının torunu olmak.

Alperen’in sahadaki zaferi, büyükbabasına duyduğu sevgiyle birleşince, bu hikâye sporseverlerin hafızalarına kazınacak. Ve belki de yıllar sonra insanlar EuroBasket 2025’i konuşurken, sadece atılan sayıları değil, bir büyükbabanın fedakârlığının nasıl bir şampiyon yarattığını da hatırlayacaklar.