“VEREMEYECEĞİM BİR ŞEYİ İSTEMEYİN” Xabi Alonso, Real Madrid’in Arda Güler ile doğrudan bağlantılı iç durumu hakkında şaşırtıcı bir açıklama yaptı. Ancak 20 yaşındaki Türk yıldızın bir sonraki tepkisi, taraftarların özellikle merak ettiği konu 👇👇

Real Madrid Teknik Direktörü Xabi Alonso, şaşırtıcı derecede açık sözlü bir şekilde, yükselen Türk yetenek Arda Güler ile olan ilişkisine odaklanarak kulübün iç dinamiklerine dair bir bakış açısı sundu. İspanyol devlerinin genellikle sergilediği gösterişli cephenin aksine, Alonso’nun “Veremeyeceğim şeyi istemeyin” sözleri, elit futbolun ışıltılı görünümünün ardındaki gerçeklerin derin bir kabulü olarak yankılandı.

Bu ifade, gizemli olsa da daha derin bir gerçeği yansıtıyor: Real Madrid gibi yıldızlarla dolu ve baskı dolu bir takımda, beklentileri yönetmek, taktiksel zekâ kadar önemlidir. Alonso, hem taraftarlara hem de daha da önemlisi oyuncularına karşı şeffaflık ve dürüstlüğe olan bağlılığını gösteriyor gibi görünüyor. Futbol dünyası, Real Madrid ile sıklıkla ilişkilendirilen görkemli duruşlara alıştı. Ancak Alonso, bu açıklamasında, kulüp politikalarından yoğun programlara ve genç yetenekleri köklü yıldızlarla harmanlamanın hassas dengesine kadar, üst düzey bir menajerin bile başa çıkmak zorunda olduğu sınırlamaları ve kısıtlamaları dile getirdi.

Ancak en dikkat çekici unsur, Alonso’nun açıklaması değil, Güler’in kendi tepkisiydi. Arsenal gibi büyük kulüplerin ilgisine rağmen Real Madrid’de kalarak manşetlere çıkan 20 yaşındaki orta saha oyuncusu, tüm dikkatleri dirençli karakterine çeken bir şekilde yanıt verdi.

Güler’in “Real Madrid’e kesin olarak yerleştiğini” doğrulayan haberler, ayrılma spekülasyonlarına son verdi. Arsenal’in, onu 2025 yazında transfer etmeyi düşündüğü bildirilmişti; ancak bunun için Carlo Ancelotti’nin kalması ve kulübün ayrılmasına izin vermesi gerekiyordu. Bu senaryo hiçbir zaman gerçekleşmedi. Bunun yerine Güler, İspanya’da kaldı ve Alonso’nun liderliğinde başarılı bir şekilde “Madrid’e tamamen bağlı”. İçeriden alınan notta, “Arda Real Madrid’i SEVİYOR” ifadesi, kulübe olan derin bağlılığını ve Alonso’nun başlattığı yeni döneme açıklığını vurguluyor.

Güler, Alonso’nun kısıtlamalarından yılmak şöyle dursun, durumu kendi gelişimi için bir yakıta dönüştürmüş gibi görünüyor. Yeni teknik direktör yönetimindeki performansı her kesimden övgü topladı. Xabi Alonso da cesur bir iddiada bulunarak, Türk gencinin gelişen formuna ve takım için önemine atıfta bulunarak, “Onunla daha iyi oynuyoruz” dedi.

Güler’in yükselişine katkıda bulunan birçok faktör var. Eduardo Camavinga ve Jude Bellingham gibi kilit orta saha oyuncularının sakatlıkları, onun spot ışıklarının altına adım atması için bir kapı açtı; bu kapıdan öylece geçmekle kalmadı, hızla geçti. Yeni sezonun ilk aşamalarında, katkıları paha biçilmez olduğunu kanıtladı.

Üstelik Alonso’nun Güler’e olan inancı sadece bir fırsat olmanın ötesine geçiyor; stratejik bir yatırım. Türk yıldızdan sık sık bir “proje” olarak bahsederek, gelişimini kolaylaştırmak için ona “zaman ayırmanın” gerekliliğini dile getirdi. Alonso, hataların öğrenme sürecinin bir parçası olduğunu vurguladı; bu, Güler’e sert eleştirilerden korkmadan gelişme özgürlüğü tanıyan bir zihniyet.

Taraftarlar bunu fark etti. Sosyal medya, genç orta saha oyuncusu için övgü ve umutlarla dolu. Birçok kişi, Alonso’nun neler sağlayabileceğini ve sağlayamayacağını açıkça dile getirmesinin, Güler’e verdiği desteği daha da anlamlı kıldığını savunuyor. Bayat iyimserlik gitti; yerini, Güler’in geliştiği dinamik, riske açık ve destekleyici bir ortam aldı.

Özetle, Xabi Alonso’nun “Veremeyeceğim şeyi istemeyin” sözü bir istifa veya örtülü bir sınırlama gibi duyulabilirdi. Bunun yerine, Arda Güler merkezli daha özgün ve umut verici bir anlatının zeminini hazırladı. Alonso’nun şeffaflığı, Güler’in gerçekçi ama iddialı tepkisiyle birleşince, Real Madrid’de yeni bir dönemin habercisi: Genç yeteneklerin sadece hoşgörüyle karşılanmadığı, aynı zamanda geliştirildiği, sadece şans verilmediği, aynı zamanda aktif olarak başarıya doğru yönlendirildiği bir dönem.

Sezon ilerledikçe, Güler’in Alonso yönetimindeki yolculuğu, futbolun en ilgi çekici hikâyelerinden biri haline geliyor. Mesele sadece ham beceri veya taktiksel uyum değil; dürüstlüğe alçakgönüllülük ve eylemle karşılık veren genç bir adam ve baskı altında bile dürüstlük ve sabrı kendine rehber edinen bir koç.