AİLEME DOKUNMAYIN

Tarkan yalvararak huzur diledi. Son bir hafta boyunca, sevgiyle örülü yuvası defalarca taciz edildi; tehdit mektupları, kanlı fotoğraflar ve isimsiz mesajlar aralıksız gönderildi. Türkiye’nin Megastarı olarak bilinen Tarkan, kariyerinin en zor günlerinden birini yaşıyor. Onu sahnede alkışlayan, şarkılarını dillerden düşürmeyen milyonlarca hayranı şimdi hayretler içinde. Çünkü bu kez mesele müzik değil, hayatının en özel ve en kırılgan kısmı: ailesi.

Tarkan’ın yakın çevresinden gelen bilgilere göre, ilk tehdit mektubu geçtiğimiz hafta evinin posta kutusuna bırakıldı. Başlangıçta bunun kötü bir şaka olduğunu düşünen sanatçı, gelen ikinci zarfta kanla lekelenmiş bir fotoğraf görünce olayın ciddiyetini fark etti. Mesajlar giderek daha korkutucu bir hal aldı. Ailesini hedef alan ifadeler, şiddet içeren imalar ve karanlık uyarılar Tarkan’ı bitkin düşürdü.
Bu gelişmelerin ardından Tarkan’ın eşi ve kızı güvenlik gerekçesiyle kayınvalidesinin evine taşındı. Komşular, evin önünde sürekli dolaşan yabancı araçlar gördüklerini ve şüpheli kişilerin gece geç saatlerde etrafı kontrol ettiğini anlattı. Polis soruşturma başlatırken, Tarkan’ın kendi evinde yalnız başına kaldığı öğrenildi. “Ben dayanabilirim ama ailem asla zarar görmemeli” dediği, yakın dostlarına gözyaşları içinde aktarıldı.
Ünlü sanatçının sosyal medyadan yaptığı “Aileme dokunmayın” çağrısı, hayranları tarafından binlerce kez paylaşıldı. Destek mesajları yağarken, bazı kullanıcılar polisin olaya daha hızlı ve sert müdahale etmesi gerektiğini savundu. “Tarkan yalnız değildir” etiketi bir gecede gündem oldu. Buna rağmen sanatçı, görünüşe göre en büyük savaşı kendi içinde veriyor: sevdiklerini koruma mücadelesi.
Asıl büyük sarsıntı ise, tehditlerin arkasındaki ismin ortaya çıkmasıyla yaşandı. Uzun süre gizemini koruyan düşman, aslında Tarkan’ın yıllar öncesinden tanıdığı biri çıktı. O ismi duyan herkes şok oldu. Müzik camiasında bir dönem Tarkan’la yakın ilişkiler kurmuş, hatta dostluklarıyla bilinen bir kişi olduğu iddia ediliyor. Bu ihanet, sadece Tarkan’ı değil, onu tanıyan ve seven herkesi derinden yaraladı.
“Beni değil, ama ailemi rahat bırakın. Ben her şeyle yüzleşirim, ama onların zarar görmesine dayanamam” sözleriyle yalvaran Tarkan, kamuoyuna son bir kez seslendi. Bu dramatik çıkış, tehdidin yalnızca bir kişisel mesele değil, aynı zamanda toplumsal bir sorun olduğunu hatırlattı. Çünkü hiçbir sanatçı, hiçbir insan, aile güvenliği için bu kadar korku içinde yaşamamalı.
Şimdi gözler güvenlik güçlerinde. Soruşturmanın hızla ilerlediği ve sorumlunun kısa sürede yakalanacağı konuşuluyor. Tarkan’ın hayranları ise tek bir dilek etrafında birleşmiş durumda: Megastarı yeniden huzurlu, güvenli ve sahnede görmek. Ancak sanatçının kalbinde açılan bu yaranın kapanması zaman alacak gibi görünüyor.
Bu olay, sanat dünyasında sevilen bir ismin kırılganlığını bir kez daha gözler önüne serdi. Tarkan’ın yalvarışı, aslında her anne babanın, her eşin, her insanın ortak duygusu: “Aileme dokunmayın.”