“Ben o kölelik sözleşmesini imzalamaktansa gitmeyi tercih ederim” diye yorgun bir şekilde paylaşımda bulundu Hande Erçel, kayın ailesinden sevgi kazanmak için defalarca denemesine rağmen başarılı olamadıktan sonra. Ona, Hakan Sabancı ile evlenmek istiyorsa her şeyden vazgeçmesini şart koşan zalimce bir sözleşmeyi imzalaması için baskı yaptılar. Ve herkesi en çok öfkelendiren şey, mantıksız çocuk doğurma şartı ve Hakan’ın bu konuda sergilediği umursamaz yüz ifadesiydi. Her şey paramparça olmuş gibiydi…

Hande Erçel’in bu açıklaması kısa sürede sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Türkiye’nin en popüler oyuncularından biri olan Erçel, yıllardır hem oyunculuğu hem de özel hayatıyla gündemde kalmayı başarmış bir isim. Ancak bu kez yaşadığı sorunlar kariyerinden değil, özel hayatının en mahrem noktasından, evlilik planlarından kaynaklanıyor. Kamuoyuna yansıyan bu iddialar, sadece magazin basınında değil, aynı zamanda toplumsal tartışmalarda da geniş yer buldu.

İddialara göre, Erçel’in Hakan Sabancı ile olan ilişkisi evlilik aşamasına geldiğinde Sabancı ailesi tarafından ortaya konan şartlar tüm dengeyi bozdu. Ailenin, evliliğin gerçekleşmesi için Hande’ye ağır ve kabul edilemez şartlar dayattığı konuşuluyor. Bu şartlar arasında kariyerini tamamen bırakması, mal varlığı üzerinde hiçbir hak iddia etmemesi ve en çarpıcısı ise kısa süre içinde çocuk sahibi olmayı zorunlu kılan maddeler bulunuyor. Böyle bir sözleşme, toplumun farklı kesimleri tarafından “kadına yönelik açık bir baskı” olarak yorumlandı.

Hande Erçel’in “kölelik sözleşmesi” ifadesi, aslında içinde bulunduğu çaresizliği ve yaşadığı psikolojik baskıyı gözler önüne serdi. Yıllarca kendi kariyerini inşa eden, emek vererek başarı elde eden bir kadının, sevdiği adamla evlenebilmek için tüm kazanımlarından vazgeçmeye zorlanması büyük bir haksızlık olarak görülüyor. Bu durum, kadınların toplumdaki rolü ve evlilik kurumundaki eşitlik tartışmalarını da yeniden gündeme taşıdı.
Hakan Sabancı’nın tavrı ise bu olayda ayrı bir tepki konusu oldu. Özellikle çocuk meselesi gündeme geldiğinde sergilediği kayıtsız yüz ifadesi, sosyal medyada binlerce kullanıcı tarafından eleştirildi. Birçok kişi, Hakan’ın sevgilisinin yanında durması gerekirken ailesinin dayatmalarına sessiz kalmasını kabul edilemez buldu. “Aşk cesaret ister” diyen pek çok yorumcu, Sabancı’nın bu cesareti gösteremediğini vurguladı.
Gelişmeler üzerine hem Hande Erçel’in hayranları hem de kadın hakları savunucuları, oyuncuya büyük destek mesajları gönderdi. Sosyal medya platformlarında #HandeErçelYanındayız etiketi kısa sürede gündem oldu. Pek çok kişi, bu olayın yalnızca bir magazin haberi olmadığını, aslında kadınların evlilik ve ilişkilerde karşılaştıkları görünmez baskıların bir yansıması olduğunu dile getirdi.
Öte yandan Sabancı ailesinden henüz resmi bir açıklama gelmedi. Ancak iddiaların giderek büyümesi, medyanın ve kamuoyunun bu meseleye daha fazla odaklanmasına yol açtı. Eğer bu baskılar gerçekse, Hande’nin ayrılık kararı alması şaşırtıcı olmayacak. Çünkü onun da söylediği gibi, kimse özgürlüğünden ve emeğinden vazgeçmek zorunda kalmamalı.
Bu yaşananlar, yalnızca bir çiftin ilişkisi değil, aynı zamanda toplumun kadınlara bakışıyla ilgili önemli mesajlar taşıyor. Hande Erçel’in cesur açıklamaları, belki de birçok kadının yaşadığı sessiz sıkıntıların görünür hale gelmesine vesile olacak. Tüm gözler şimdi hem Erçel’in hem de Sabancı cephesinin atacağı adımlara çevrilmiş durumda.