Houston Rockets’ın 2025 NBA sezonu zaten çalkantılı başlamıştı, ancak kimse sezon ortasında patlayacak bu kadar büyük bir fırtınayı beklemiyordu. Türkiye’de spor medyasının en tartışmalı isimlerinden biri olan Fatih Altaylı, canlı yayında Alperen Şengün’e sert bir çıkış yaptı: “Bizi milyonlarca dolar için mahvetti!” Sözlerinin ardından hem Türkiye’de hem de Amerika’da sosyal medya adeta yandı.
Çünkü Altaylı’nın iddiaları sadece sportif değil, aynı zamanda Şengün’ün kulüp içindeki rolüne ve geleceğine dair ağır suçlamalar içeriyordu. İşin ilginç yanı, bu suçlamaların bazıları gerçeklere dayanıyordu, bazıları ise tamamen spekülasyondu.
Altaylı’ya göre Houston Rockets, yaz döneminde Alperen Şengün üzerine uzun vadeli bir takım inşası planlamış, genç pivotun etrafında yeni bir hücum sistemi yaratmış ve buna milyonlarca dolarlık yatırım yapmıştı. Ancak sezon başında beklenmedik sakatlığı ve ardından gelen performans dalgalanmaları, Rockets yönetiminin hesaplarını alt üst etmişti.
Altaylı, “Bir franchise oyuncusu bu kadar sorumsuz olamaz. Böyle bir sezon planlanmışken bu performans kabul edilemez” diyerek eleştiriyi daha da sertleştirmişti. Fakat NBA çevreleri, Altaylı’nın bu açıklamalarını abartılı, hatta bazı noktalarda gerçek dışı olarak değerlendirdi. Çünkü kulüp kaynaklarına göre Şengün, sakatlığını tıbbi ekiple uyumlu bir programla atlatmış ve sahalara mümkün olan en erken sürede dönmüştü.

Asıl dönüm noktası, Altaylı’nın ikinci çıkışı oldu. “Rockets, Şengün üzerinden kurduğu sistemle finansal olarak büyük yatırımlar yaptı. Bilet satışlarından sponsorluklara kadar her şey bu çocuk üzerineydi. Ama o sistemi çöpe attı. Takımı değil, kendini düşündü.” Bu yorum, Şengün’ün özel hayatına dair bazı asılsız söylentilerle birleşince sosyal medya tam anlamıyla ikiye bölündü. Bir taraf Altaylı’nın cüretkâr eleştirilerini desteklerken, diğer taraf onun genç oyuncuya haksızlık yaptığını savunuyordu.
Ve tam herkes Alperen Şengün’ün sessiz kalacağını düşünürken, genç yıldız basın toplantısında yalnızca on iki kelime söyledi: “Beni suçlayanların hiçbiri soyunma odamıza bile girmedi.” Bu cümle hem Türkiye’de hem Amerika’da manşet oldu.
Altaylı’nın iddialarına doğrudan bir yanıt niteliğindeydi; kısa, net ve profesyonel bir meydan okumaydı. Rockets koçu Ime Udoka, bu sözleri duyduğunda gülümseyerek “Tam bir lider cevabı” demişti. Üstelik Şengün’ün bu açıklamasından birkaç saat sonra Rockets’ın resmi hesabı genç yıldızın antrenman görüntülerini paylaşarak “Çalışma konuşur” notunu düştü. Bu, kulübün ona olan desteğinin açık bir göstergesiydi.

Fakat iş burada bitmedi. Uluslararası medyada, Altaylı’nın sözleriyle başlayan tartışma büyüdükçe büyüdü. The Athletic, ESPN ve hatta bazı Avrupa gazeteleri bu olayın sadece bir medya krizinden ibaret olmadığını, Şengün’ün NBA’de “yeni nesil Avrupalı yıldız” olarak konumlanmasıyla ilgili geniş bir algı mücadelesi olduğunu yazdı. Bazı yorumcular Altaylı’nın açıklamalarının Şengün’ün yükselen pazar değerine dolaylı zarar verebileceğini iddia etti.
Türkiye’de ise tartışma daha duygusal bir hal aldı. Birçok Türk taraftar, genç yıldızın eleştirilmek yerine desteklenmesi gerektiğini savundu. Hatta İstanbul’da bazı taraftar grupları “Alperen Yalnız Değil” pankartları açtı.
Altaylı ise geri adım atmadı. Bir sonraki programında “Ben gerçekleri söylemeye devam edeceğim. Kimse milyon dolarlık bir kulübün geleceğini tehlikeye atamaz” diyerek sözlerini daha da sertleştirdi.
Buna rağmen Şengün, bir daha tek kelime etmedi. Koç Udoka ve takım arkadaşlarıyla birlikte oyununa odaklandı ve sezonun ikinci yarısında performansını ciddi biçimde yükseltti. Bu yükseliş, eleştirilerin yavaş yavaş sönmesine, medya fırtınasının dağılmasına yol açtı.

Sonunda birçok spor otoritesi şu yorumu yaptı: “Altaylı olayı, Şengün’ün gerçek karakterini gösterdi. Baskı altında bile profesyonel kaldı, konuşmak yerine cevaplarını sahada verdi.” Ve belki de bu nedenle, sezon sonunda Houston Rockets’ın duyurduğu şey kimseyi şaşırtmadı: Alperen Şengün ile uzun vadeli yeni bir kontrat için masaya oturuluyordu.