CANLI YAYINDA KRİZ: Martin Peterka’dan Alperen Şengün’e 50 Milyon Dolarlık Dava!
EuroBasket 2025, daha grup aşamalarında bile unutulmaz anlara sahne olurken, en büyük fırtınayı Çek Cumhuriyeti’nin yıldızı Martin Peterka ile Türkiye’nin parlayan devi Alperen Şengün arasındaki canlı yayın skandalı kopardı. O ana kadar sıradan bir röportaj gibi görünen basın buluşması, bir anda savaş alanına dönüştü.
Martin Peterka mikrofonu eline aldığında salondaki atmosfer bir anda değişti. Soğukkanlı görünüyordu ama yüzündeki gerginlik her şeyi belli ediyordu. Ardından, milyonların ekran başında izlediği o cümle geldi:
“Canlı yayında beni yendin — şimdi satışta!”
Bu sözlerle birlikte Peterka, EuroBasket 2025 Komitesi’ne resmi şikâyette bulunduğunu açıkladı ve Şengün’e tam 50 milyon dolarlık tazminat davası açtığını duyurdu. Stüdyo buz kesti, ardından şokla karışık bir uğultu yayıldı.

Peterka yalnızca bununla yetinmedi. Şengün’ü açıkça hedef alarak öfkesini kusmaya başladı: onu “hile yapmak”, “hakemlerle işbirliği yapmak” ve “sahte kahramanlıkla hayranlarını kandırmak” ile suçladı. Bu, bir sporcunun rakibine yöneltebileceği en ağır ithamlardan biriydi.
Fakat Alperen Şengün, tüm bu suçlamalara soğukkanlı bir gülümsemeyle karşılık verdi. Kısa ama etkili sözleriyle kalabalığın kalbini kazandı:
“Benim işim sahada konuşmak. Gerisi sadece gürültü.”
Bu yanıt, salonda bir alkış fırtınası yarattı. Röportaj bir anda Türkiye için ulusal bir gurur anına dönüştü.
Gerçekte ise Şengün, EuroBasket 2025’te tarihe geçecek performanslara imza atıyordu. Daha önce Polonya karşısında yaptığı 19 sayı, 12 ribaund, 10 asistlik triple-double, onu turnuvanın en genç triple-double sahibi yapmıştı. Sırbistan karşısında da 28 sayı ve 13 ribaundla parlamıştı. Bu istatistikler, onun sadece bir söylenti figürü olmadığını, gerçek bir yıldız olduğunu ortaya koyuyordu.

Ancak yaşanan bu olay, sporun sadece parkeden ibaret olmadığını hatırlattı. Rekabetin sahayı aşan, gurur, ego ve psikolojik savaşlarla beslenen bir boyutu da var. Peterka’nın sözleri, aslında Çekya’nın turnuvadaki hayal kırıklığını ve Şengün’ün yükselişine karşı duyulan kıskançlığı yansıtıyor gibiydi.
Birçok yorumcu, Peterka’nın açıklamalarının “çaresizlikten doğan bir patlama” olduğunu söyledi. ESPN’den bir analist şunları yazdı:
“Şengün bu turnuvada yalnızca rakiplerini değil, aynı zamanda önyargıları da yeniyor. Peterka’nın öfkesi, onun yükselişini durduramayacak.”
Sosyal medyada ise olay kısa sürede gündem oldu. Twitter’da #TeamSengun etiketi dünya listesinde zirveye çıktı. Hayranlar Peterka’ya ağır eleştiriler yöneltirken, Şengün’e destek mesajları yağdı:
-
“Onlar konuşur, Alperen oynar.”
-
“Gerçek şampiyon sahada belli olur.”
-
“Türk basketbolunun gururu!”
Bazı kullanıcılar mizahi bir dille olayı tiye aldı: “Peterka’nın davası için 50 milyon doları kim ödeyecek? Belki de PlayStation’da yenildiğini karıştırdı.”

EuroBasket Komitesi ise konuyla ilgili resmi bir açıklama yapmadı. Ancak kulislerde dolaşan söylentilere göre, Peterka’nın şikâyet dilekçesi ciddi bulunmadı. Hukuki süreçten çok, bu olayın medyatik bir hamle olduğu düşünülüyor.
Alperen Şengün ise hiçbir şekilde tartışmaya girmedi. Takım arkadaşları onun disiplinine ve sakinliğine hayran kaldıklarını dile getirdi. Bir takım yetkilisi, “Bu kadar büyük bir baskıya rağmen yüzünde hep bir tebessüm var. Bu, gerçek liderliğin işaretidir” dedi.
Tüm bu fırtınanın ortasında, Şengün bir kez daha sadece basketbolcu değil, bir simge hâline geldi. Onun hikâyesi, genç yaşında baskı altında nasıl ayakta kaldığını ve sporun ötesinde bir kahramanlık taşıdığını gösterdi.

Sonuçta, ister 50 milyon dolarlık dava olsun, ister canlı yayındaki şok sözler; gerçek değişmiyor: Alperen Şengün sahada parlamaya devam ediyor. EuroBasket 2025 onun yeteneklerini tüm dünyaya gösterdi ve yaşanan her kriz, onun efsanevi yolculuğunu daha da unutulmaz kıldı.
Ve belki de asıl mesaj şuydu: Rakipler onu yıkmak için her yolu denese de, Alperen Şengün baskı altında bile durdurulamaz bir güç.