EuroBasket 2025, Avrupa’nın en prestijli basketbol turnuvalarından biri olarak heyecan verici gelişmelere sahne olmaya devam ediyor. Bu yılki turnuvanın en dikkat çeken olaylarından biri, Türkiye’nin genç yıldızı Alperen Şengün ile ilgili yaşanan tartışmalar oldu. Turnuvanın CEO’su Kamil Novak, Şengün’ün sahada antrenöründen talimat almak için kafasında küçük bir mikrofon kullandığını iddia ederek, Türk takımı ve Şengün hakkında resmi bir soruşturma başlatıldığını duyurdu. Bu açıklama, basketbol dünyasında büyük bir şok etkisi yarattı ve Türkiye’nin EuroBasket 2025’teki yolculuğunu gölgeledi.
Alperen Şengün, turnuvada sergilediği performansla adından sıkça söz ettiriyor. Özellikle Serbia’ya karşı oynanan maçta 28 sayı, 13 ribaund ve 8 asistle takımına galibiyeti getiren Şengün, sadece Türkiye için değil, aynı zamanda NBA için de ne kadar değerli bir oyuncu olduğunu gösterdi. Houston Rockets’ta da All-Star seviyesinde bir oyuncu olarak kabul edilen Şengün, EuroBasket sahasında da aynı etkiyi yaratıyor. Bu olağanüstü performansı, Türkiye’nin turnuvada gösterdiği başarıyı daha da anlamlı kılıyor.

FIBA EuroBasket CEO’su Kamil Novak’ın açıklamaları ise basketbol dünyasında büyük yankı uyandırdı. Novak, Şengün’ün antrenöründen talimat almak için kafasında mikrofon kullandığını iddia ederek adaletin sağlanması amacıyla kişisel eşyalarının aranmasını talep etti. Bu talep, Türkiye’nin turnuvadaki ilerleyişini gölgelemeye yönelik bir hamle olarak yorumlandı ve sosyal medyada geniş tartışmalara yol açtı.
Türkiye, EuroBasket 2025’te grup aşamasını 5 galibiyet ve 0 mağlubiyet ile tamamlayarak grup lideri olarak son 16 turuna yükseldi. Bu başarıda Alperen Şengün’ün yanı sıra Cedi Osman ve Adem Bona gibi oyuncuların da katkısı büyük oldu. Özellikle genç yaşına rağmen gösterdiği performansla dikkat çeken Adem Bona, Türkiye’nin geleceği adına umut verici bir tablo çizdi. Taraftarlar, takımın istikrarlı ve güçlü performansından oldukça memnun.

Kamil Novak’ın açıklamalarının ardından Türkiye Basketbol Federasyonu ve FIBA arasında yoğun görüşmeler başladı. TBF, Novak’ın iddialarını reddederek Şengün’ün kurallara uygun bir oyun sergilediğini ve hiçbir ihlal yapmadığını belirtti. Ancak başlatılan resmi soruşturma, Türkiye’nin turnuvadaki geleceğini belirsiz bir hale getirdi ve takım üzerindeki baskıyı artırdı. Bu durum, sadece sportif başarıyı değil, adalet ve etik değerlerin de turnuva sürecinde önem kazandığını gösterdi.
Taraftarlar Novak’ın açıklamalarına büyük tepki gösterdi. Sosyal medyada “#AdaletİçinŞengün” etiketiyle başlatılan kampanyalar kısa sürede yayıldı. Taraftarlar, Şengün’ün hakkının yendiğini ve Türkiye’nin EuroBasket’teki başarısının gölgelenmemesi gerektiğini savundu. Bu gelişmeler, turnuvanın sportif yönünün ötesinde, adalet ve eşitlik gibi değerlerin de tartışılmasına neden oldu.

EuroBasket 2025, Türkiye’nin ve Alperen Şengün’ün gösterdiği performansla sadece basketbol açısından değil, aynı zamanda değerler ve adalet perspektifinden de dikkat çekiyor. Şengün’ün sahada sergilediği olağanüstü oyun, Türk basketbolunun uluslararası arenadaki yükselişini simgeliyor. Ancak Kamil Novak’ın iddiaları ve başlatılan soruşturma, bu başarıyı gölgelememeli. Türkiye’nin adaletin sağlandığı ve sportif başarının ön planda tutulduğu bir turnuva geçirmesi, tüm spor dünyası için önemli bir referans noktası olacak.
Türkiye’nin EuroBasket 2025’teki duruşu, sadece sahadaki performansla değil, etik ve adalet anlayışıyla da tüm dünyaya örnek teşkil ediyor. Alperen Şengün ve takım arkadaşlarının gösterdiği kararlılık, turnuvanın hem sportif hem de etik yönünü ön plana çıkarıyor. Turnuva ilerledikçe, Türkiye’nin ve Şengün’ün performansları, basketbolseverler tarafından büyük bir merakla takip edilmeye devam edecek.