ŞOK EDİCİ KEŞİF! Bermuda Şeytan Üçgeni’nin Gizemi Ortaya Çıktı: Bu Gizemli Bölgede Uçakların İz Bırakmadan Kaybolmasının Gerçek Nedeni
Atlantik Okyanusu’nun batısında, Bermuda, Miami ve Puerto Rico arasında kalan ve “Bermuda Şeytan Üçgeni” olarak bilinen gizemli bölge, onlarca yıldır dünya genelinde merak, korku ve spekülasyonların odağında yer alıyor. Yüzlerce uçak ve geminin iz bırakmadan kaybolduğu bu alan, popüler kültürde doğaüstü olaylar, uzaylı müdahaleleri, zaman bükülmeleri hatta paralel evren teorileriyle ilişkilendirildi. Ancak bilim dünyasından gelen yeni açıklamalar, Bermuda Şeytan Üçgeni’nin gizemine ışık tutabilecek çarpıcı bilgiler sunuyor. Elde edilen son bulgular, kayıpların arkasında sanılandan daha gerçekçi ve bilimsel nedenler olabileceğini ortaya koyuyor.
Bermuda Şeytan Üçgeni’ndeki kayıpların başlangıcı 1945 yılında Flight 19 adlı bir keşif filosunun dönüş yolunda tamamen ortadan kaybolmasıyla dünya gündemine girdi. Ardından kaybolan gemiler, radardan silinen özel uçuşlar ve herhangi bir enkaz bulunamadan yok olan deniz araçları, bölgeyi gizemli bir fenomen olarak tarihe kazıdı. Uzun yıllardır bu gizem, volkanik patlamalar, manyetik alan bozuklukları, deniz canavarları veya başka boyutlara açılan bir portal gibi fantastik teorilerle açıklanmaya çalışıldı. Ancak son bilimsel araştırmalar daha mantıklı açıklamalara işaret ediyor.
Bilim insanları, Bermuda Üçgeni çevresinde yapılan atmosferik ve deniz tabanı incelemelerinde dikkat çekici doğal özellikler keşfetti. Bunların başında bölgedeki yoğun metan hidrat oluşumları geliyor. Deniz tabanı altında buz kristalleri içinde sıkışmış olan dev metan gazı kütleleri, zaman zaman kırılarak deniz yüzeyine büyük miktarda gaz çıkmasına yol açabiliyor. Bu tür bir patlama gerçekleştiğinde suyun yoğunluğu
azaldığı için gemiler adeta kendi ağırlıklarıyla suya gömülüyor. Bu durum, gemilerin radara yakalanamadan birkaç dakika içinde batmasına neden olabiliyor. Üstelik metan gazı havada da hızla yayılıp uçak motorlarının performansını bozarak havadayken arızaya yol açabiliyor. Bu açıklama, hem gemilerin hem de uçakların iz bırakmadan kaybolmasını açıklayan en güçlü teorilerden biri olarak değerlendiriliyor.
Bermuda Şeytan Üçgeni’nin gizeminde ikinci önemli unsur ise bölgedeki olağanüstü manyetik sapmalar. Dünyanın hiçbir yerinde pusulaların kuzeyi gösterme açısı bu kadar hızlı değişmiyor. Pilot ve kaptanların küçük navigasyon hataları, uçak ve gemilerin birkaç derece rota dışına çıkmasına, sonunda da okyanusun ortasında kaybolmasına yol açabiliyor. Üstelik bölgedeki ani ve güçlü hava değişimleri, dev okyanus akıntıları ve kasırgalar, kısa sürede ölümcül hava koşulları yaratabiliyor. Bu koşullar bir araya geldiğinde Bermuda Şeytan Üçgeni tam anlamıyla doğal bir tuzağa dönüşüyor.
Ancak uzmanlara göre gizem burada bitmiyor. Bilimsel açıklamalar güçlü olsa da hâlâ hiçbir izi bulunamayan uçak ve gemilerin sayısı, Bermuda Üçgeni’ni olağanüstü ve esrarengiz bir konumda tutmaya devam ediyor. Bugün dahi bu bölgede yapılan araştırmalarda kayıp araçlara ait parçaların çok azına ulaşılabilmiş durumda. Bu nedenle Bermuda Şeytan Üçgeni, hem bilim insanları hem de gizem meraklıları için araştırılmaya devam eden en esrarengiz fenomenlerden biri olmayı sürdürüyor.
